CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’la görüşeceklerini söyledi. Özel, “Önümüzdeki hafta içinde Sayın MİT Başkanı, CHP’ye gelerek bir sunum yapacak ve bizim sorularımızı yanıtlayacak” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gazeteci Özlem Gürses’in YouTube kanalına konuk oldu.
Özel, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın CHP’ye ziyareti soru üzerine “MİT’ten henüz bilgi almadık. Bu hafta içinde planlayacağız. Şuradan kaynaklanıyor: MİT, AK Parti MKYK’sına gitti ve bir sunum yaptı İbrahim Bey,. Ben de bir yazı yazdım, o yazıyı hemen söylemedim yani MİT’e yolladım, hani hemen iletişimini yapmadım. Magazinleşmesin, ciddiyetini korusun diye. Yazıda şunu söyledim, ‘Eğer ülkenin son seçimlerinin ikinci partisine verilecek bir bilgi varsa birinci partisinden niye esirgiyorsunuz? Yok bu bilgi FETÖ gibi özel bir meselede, AK Parti’ye özelse kamuoyuna açıklayın bunu hepimiz bilelim’. Hani AK Parti’nin FETÖ konusunda uyarılacak bir durumu var, CHP’ye bunun için lüzum görmüyorsanız” şeklinde konuştu.
Kalın’la 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda konuştukların aktaran Özel, “Sayın İbrahim Kalın da büyük bir nezaketle 29 Ekim töreninde önce merhabalaştık, sonra döndü yanıma geldi. Dedi ki ‘Yazınızı aldım, haklısınız. Biz size uygun bir zamanda gelelim ve bir sunum yapalım, biz bir sunum yapmak isteriz’. Bunu konuştuk. Bu konuda Mansur Bey’in haberi oldu, Mansur Bey bir gazeteci arkadaşımıza söylerken, ‘MİT Müsteşarı ile Özgür Bey görüşmüş’ demiş. O 29 Ekim görüşmesi, zaten bu konuda 29 Ekim’den 1-2 gün sonra olunca, onu telefon görüşmesi gibi anlayıp ‘MİT Müsteşarı Özgür Özel‘i telefonla aradı’ dediler. Oysa ki yüz yüze görüştük, Anıtkabir‘de görüştük, 29 Ekim’de. Ama önümüzdeki hafta içinde yani bu içine gireceğimiz hafta, Sayın MİT Başkanı, CHP’ye gelerek bir sunum yapacak ve bizim sorularımızı yanıtlayacak. Bir gündem belirlemedik” dedi.
Belediyelere kayyım atamalarını eleştiren Özgür Özel’in açıklamalarından başlıklar şu şekilde oldu:
“Demokrasilerde birinin suçlu olup olmadığına mahkeme karar verir ve kararın kesinleşmesi ile eğer o suçlu kişi belediye başkanıysa görevini bırakır. Yerine de meclis içinden yenisi seçilir. Bizim itiraz ettiğimiz OHAL yetkisi ile, güya işte FETÖ’cüleri temizlemek zor falan diye, o günden kalan bir yetki ile eğer belediye başkanı terörle suçlanıyorsa, daha soruşturma-kovuşturma aşamasında kayyum atıyorlar. Sorun burada. O yüzden bu yetkiyi yarın CHP diyelim ele aldı, yapmayız da bizde iken, AK Partili belediyelere bakın nasıl oluyormuş demek istedik. Her birisini geçmişte her birisinin 10 yıl önce de Fethullah Gülen Cemaati ile bir maklube kaşıkladığı, Türkçe Olimpiyatları’nda stadyumda bir oturmuşluğu yok mu bunların? Bütün AK Partili belediyelere tak tak tak tak kayyum atayıp, kendi istediğimiz vali yardımcılarının, kaymakamları AK Parti’nin elindeki bütün belediyeleri alabiliriz. Bu yetki buna cevaz veriyor.
“Mansur Yavaş’ı hangi terör örgütü ile ilişkilendirecekler?”
AK Parti şu anda Esenyurt’ta buna tenezzül etti. Belediye Başkanımızın tutuklanma gerekçelerinin içinde DEM Partili olduğu iddiası var, 10 yıllık CHP’li. Kaynağı bilinmeyen para transferiydi, kızının kirasının babasının hesabına yattığı ortaya çıktı. Şimdi bir gizli tanık uydurmaya çalışıyorlar her zaman olduğu gibi. Şunu ifade etmeye çalışıyorum. Bugün AK Parti’nin ve MHP’nin yapmaya çalıştığı bir algı operasyonudur. Bir sindirme operasyonudur. Hangi belediyemizi ne terörü ile ilişkilendirecekler? Mansur Yavaş’ı hangi terör örgütü ile ilişkilendirecekler? Hiç tavsiye etmem. Bu yapmaya çalıştıkları mesele bana karşı, belediye başkanımıza, partimize karşı değil, o belediye başkanlarını seçen seçmenlere karşı bir milli irade gaspıdır, bunun cezası çok ağırdır.
“Kayyum atamaları devam ederse bizim faydamıza olur”
Esenyurt’ta biz de anket yaptırıyoruz, onlar da. Esenyurt’ta meseleye tepki yüzde 80’e yakın. Bakın biz seçimi yüzde 50 ile kazandık, tepki 80’e yakın. Çünkü Esenyurt’un seçtiği belediye meclis üyeleri CHP’li. Esenyurt Meydan’da oturuyor soğuğun altında. Seçildikleri belediyeye girmiyorlar. Belediye meclis üyelikleri sürdüğü halde. Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasını iptal ettiler. 13 bin fark vardı. 608 bin farkla Ekrem İmamoğlu kazandı. Bu ne demek? 40 günde böyle bir kampanya yapmış olabilir miyiz? Bu şu demek. ‘Kararı ben veririm’ diyor millet. Ben Türkiye için üzülürüm bir kayyum daha atanırsa. Ama kayyum atamaları meselesi devam ederse faydacı bir yerden bakarsan bu bizim çok faydamıza olur.
“İBB’ye kayyum atarlarsa hayal edemedikleri şekilde mücadele ederiz”
Esenyurt, İmamoğlu kararının demosudur bence. Yüzde 80 aleyhlerinde gördükleri için İmamoğlu kararının onaylatılmasına da cesaret edemeyecekler bence. Çünkü millet Esenyurt’ta yüzde 80 bizden yana çıktığına göre, İmamoğlu gibi hem bir, iki, üç, dört kez AK Parti’yi yenmiş bileğini bükemedikleri birini şimdi bu oyunla alaşağı etmeye kalkarlarsa herhalde yüzde 95 İmamoğlu’nun arkasına geçer. Öyle görünüyor. O yüzden ben işlerinin o kadar kolay olmadığını ve buna cesaret edemeyeceklerini düşünüyorum. Cesaret ederlerse biz de hayal edemedikleri şekilde mücadele ederiz.
“Ekmekten tasarruf ederiz, anketten tasarruf etmeyiz”
Tayyip Bey anketleri 22 yıldır yapıyor. Biz de bir yıldır yapıyoruz. Yerel seçim başarısının arkasında da bu var. Geçmişte parti bütçesinin yüzde yarımı ölçme-değerlendirmeye giderdi. Biz bu yerel seçimlerde yüzde 17’sini harcadık. Ekmekten tasarruf ederiz, anketten tasarruf etmeyiz. O kadar verimli bir çalışma. Mehmet Ali Çalışkan da ekibin bir yerinde. Çok kuvvetli bir ekip var. 31 Mart öncesi de Mehmet Ali Bey’in inanılmaz katkıları oldu.
Biz CHP’nin yerel yönetimlerde ölçme değerlerme birimi kurduk. O birimin başına 5 profesyonel koyduk. Bir tanesi Mehmet Ali Bey’di. Güçlü bir ekip çalışması. Bir tek Betimar’da küçük bir farkla 0.7 ile ikinciyiz. Onun dışında benim gördüğüm bütün anketlerde yine birinciyiz. Panorama’da geçen ay AK Parti öndeydi bu ay öne geçtik. Biz Mart’tan beri bütün trendlere altı firmanın ortalamasıyla bakıyoruz. Bir tek Eylül’de düştük. Kurultay yaptık. İçe döndük.
“Genel af büyük bir mutabakat meselesidir”
CHP’nin iktidara yani cumhurbaşkanının CHP’nin seçtireceği, Meclis çoğunluğunu CHP ve muhalefet partilerinin sağlayacağı göründüğü için kaçıyorlar erken seçimden. Yoksa biz erken seçim istiyoruz tabii. Genel af tartışmaları, o benim konum değil şu anda. Genel af büyük bir mutabakat meselesidir. Genel af dediğiniz anayasa yapmak kadar kritik bir şeydir. Genel affın ihtiyaç duyduğu Meclis çoğunluğu da 360, Anayasa değişikliğini referanduma götürmenin ihtiyaç duyduğuyla aynı nitelikli çoğunluk. Yani af meselesinde suçtan zarar görenle suçlunun yakınının aynı toplumsal mutabakatta buluşması lazım. Meselenin özü odur. O yüzden genel af tartışmaları bugün bizim gündemimizde yok.
“Gökçek döneminden 40 dosya var, bir müfettiş ilgilenmiyor”
(CHP’li belediyelere yönelik soruşturmalar) Bir şey bahane edilecek. İşte o konserler üzerinde. Dünya kadar da personel, dünya kadar da müfettiş yollanmış. Bizim son derece özgüvenimiz yüksek. Beykoz Belediyesi’nin hesabına itiraz ediyorlar. Ben ortaya koydum. Hem de çoğu 2023 ve 2022’de yapılmış AK Partili 24 belediyenin daha yüksek harcamaları var. Birine müfettiş yok. Beykoz’a müfettiş var. Bizim Melih Gökçek döneminden 40 dosya, önceki dönemlerden İBB’de 34 dosyamız var. Bir müfettiş gelip o dönemi incelemiyor. ‘Cumhuriyet Bayramı’na çok para harcadınız’. Mansur Bey açıkladı. Bütçesinin yüzde yarımı. Oysa Melih Gökçek, Ankaralının parasının yüzde 15’lerini falan gitti dinazorlara bilmem nelere yatırdı. Akıl almaz şeyler.
“Filistin ziyareti için beş haftadır uçuş izni bekliyoruz”
Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas davet etti, tarifeli uçuş olmadığı için uçağımızın kuyruk numarasını bildirdik İsrail Dışişleri Bakanlığı’na. Beş haftadır uçuş izni bekliyoruz, aldığımız anda gideceğiz. Mahmut Abbas bekliyor, telefonda davet etti, zaten biz gitmek istiyorduk. Çok net. İkincisi geçtiğimiz gün Azerbaycan, Sevgili İlham Aliyev ile telefonda görüştüm, Zafer Günü’nde. Kendisiyle karşılıklı planlamaya karar verdik, o ziyaret yapılacak. Esad’dan da ilk önce resmi yazı istemişlerdi, sonra Putin, Erdoğan, Esad falan olunca bir beklemeye aldılar. O konuda da tahmin ediyorum önümüzdeki aylar içinde bu üç ziyaretten ikisi çok kesin, bir tanesi de konjonktürel olarak gerçekleşecek. ‘Trump’la görüşeceğim’ demedim.”